Zihinsel yorgunluğu azaltmada ‘dijital detoks’ önerisi!
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gül Esra Atalay, okulların açılmasına kısa bir süre kala ‘dijital detoks’un önemine dikkat çekti. İSTANBUL (İGFA) – Dijital teknolojileri kullanmanın bir anlamda sürekli bildirimler almak, sürekli akan enformasyona zihinsel olarak yetişmeye çalışmak demek olduğuna işaret eden Doç. Dr. Gül Esra Atalay, “Dolayısıyla odaklanma kapasitemiz bundan olumsuz etkileniyor, zihnimiz yoruluyor. Dijital detoks, daha derin ve kesintisiz bir odaklanmayı mümkün kılarak zihinsel yorgunluğu azaltabilir.” dedi.
Johann Hari’nin ‘Çalınan Dikkat’ kitabının çok ayrıntılı şekilde dijital teknolojilerin insana ve toplumsal yaşama etkilerini anlattığına işaret eden Doç. Dr. Gül Esra Atalay, “Tüm bu problemlere yönelik üretilen çözüm önerilerinden biri dijital detoks. Bireylerin belirli bir süre boyunca mobil telefonlardan, tabletlerden, sosyal medya mecralarından uzak durmasını içeriyor. Dışarıdan müdahale ile değil, bireylerin kendi tercihleri ile uyguladıkları bir deneyim. Dijital detoksu belirli sürelerde tamamen kısıtlayanlar olduğu gibi, kendilerine sınırlı bir kullanım süresi tanıyarak uygulayanlar da var.” diye konuştu.
DİJİTAL DETOKSUN FAYDALARI NELER?
Dijital detoksun faydalarını anlatan Doç. Dr. Gül Esra Atalay, şunları kaydetti: “Dijital detoks uyguladığımızda fiziksel aktiviteler, doğada zaman geçirme, yüz yüze sosyal etkileşimler ve kişisel hobilerle ilgilenme gibi alternatif aktivitelere yönelecek zamanı bulabiliriz. Örneğin fark etsek de etmesek de sosyal medyada çok uzun zaman geçiriyoruz. Bu zamanda yapılabilecek birçok faaliyeti erteliyor ya da yapmaktan vazgeçiyoruz. Dijital detoks ihmal ettiğimiz, zaman ayıramadığımız bu faaliyetlere dönmemize vesile olabilir. Dijital teknolojilerin kullanımından kaynaklanan fiziksel rahatsızlıklarda hafifleme olabilir.”
DİJİTAL DETOKSUN SOSYAL İLİŞKİLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ…
Sosyal ilişkilerin dijital teknolojilerden hem olumlu hem olumsuz etkilendiğine işaret eden Doç. Dr. Gül Esra Atalay, “Bir yandan mesafeler ve zaman sınırı olmaksızın diğerleriyle bağlantıda kalmamızı sağlarken bir yandan da yüz yüze iletişimi azaltıyor. Mobil telefonlar yüz yüze iletişim sırasında dahi sürekli ekrana bakma alışkanlıkları nedeniyle problemlere neden oluyor. Sosyotelizm (Phubbing) yani, yanımızdaki insanla ilgilenmek yerine, mobil telefonlara bakmak, hem aile içi iletişimi ve ilişkileri hem de arkadaş ve çiftler arasındaki iletişimi olumsuz etkiliyor. Dijital detoks bu sorunları azaltmak için de kullanılabilir. Örneğin ailenin birlikte vakit geçirdiği belirli saatlerde (örneğin yemek masasında) ya da bazı günlerde telefon kullanımı kısıtlandığında sohbet ve paylaşımlar için fırsat yaratılabilir.” dedi