Veri ağırlıklı bir hafta
Merkez bankalarından gelen açıklamaların ve bilançoların varlık fiyatlarına yön verdiği geride bıraktığımız haftanın ardından bu kez piyasaları daha çok makroekonomik göstergelerin ön planda olduğu bir hafta bekliyor. Bu kapsamda Çarşamba günü ABD’de Perşembe ise Türkiye’de 2023 son çeyreğine ait büyüme rakamlarını takip edeceğiz. ABD verisi revizyon niteliğinde olduğu için etkisi göreceli olarak limitli kalabilir. Kaldı ki yıllıklandırılmış bazda %3,3 olan rakamda değişiklik beklenmiyor. Yurt içinde ise büyümenin önceki çeyreğe (%5,9) kıyasla hız keserek %3,5 civarında olması bekleniyor. Cuma günü küresel ölçekte açıklanacak PMI endekslerinin ortaya koyacağı tablo ise ekonomik aktivitenin son durumuna ışık tutacaktır. Aynı çerçevede ABD ISM imalat endeksinin de bir adım öne çıktığını görüyoruz. Enflasyon tarafında ise Perşembe günü açıklanacak olan ve Fed’in yakından izlediği PCE endeksi takip edilecek. TÜFE’nin piyasa beklentisini aşan bir tablo çizmesinin ardından PCE’nin de bu eğilimi sürdürmesi faiz indirimi beklentilerinin ötelenmeye devam etmesine neden olabilir.
TL: TCMB geride bıraktığımız hafta gerçekleştirdiği Şubat ayı PPK toplantısında politika faizini beklendiği gibi değiştirmeyerek %45 seviyesinde tutmuştu. TL’nin ise sınırlı değer kayıplarına devam etmesi ile USD/TL’de ayın başından bu yana yaşanan yükseliş yaklaşık %2,5 seviyesinde bulunuyor. PPK toplantısı sonrasında yayımlanan metinde TL’de reel değerlenmeye vurgu yapıldığını görmüştük. Dolayısıyla bu ifade aslında önümüzdeki dönemlerde kurlarda enflasyonun üzerinde bir yükseliş yaşanma olasılığının düşük seyrettiği anlamına geliyor. Makroekonomik veri tarafında ise reel kesim güven endeksi Şubat'ta 100,9’dan 101,5 seviyesine yükseldi. Mevsimsellikten arındırılmış veride ise 102,9’dan 102 seviyesine doğru geri çekilme yaşandı. Bu hafta benzer bir gösterge olan ve 7 aydır büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesinin altında seyreden PMI imalat endeksini takip edeceğiz.
Borsa İstanbul: Oldukça güçlü bir performans sergilemeye devam eden BIST-100 endeksi yılın başından bu yana arka arkaya sekiz hafta değer kazanmayı başardı. Bu süre zarfında endeksin yükselişi ise %25 seviyesinde bulunuyor. Yurt dışında faiz indirimlerine dair belirsizlikler devam ediyor olsa da kuvvetli şirket karlılıklarının görünümü iyileştirmesi ve içeride kazanılan momentum yukarı yönlü hareket alanını açık tutuyor. Teknik açıdan bakıldığında aslında son bir haftadır görünümde anlamlı bir değişimin olduğunu söylemek güç. Öyle ki endeks yukarı yönlü denemeler yapmaya devam ediyor olsa da ilk direnç olarak takip ettiğimiz 9400 puanı henüz geride bırakabilmiş değil. Dolayısıyla yeni haftada bu noktanın üzerinde arka arkaya kapanışlar görüp göremeyeceğimizi takip edeceğiz. Bu gerçekleşmezse endeksin teknik açıdan baskı altında kalabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir. Öte yandan geçen hafta piyasaların yakından takip ettiği konu başlıklarından biri Türkiye’nin FATF gri listesinden çıkacağı yönündeki haberlerdi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı açıklamada Türkiye'nin gri listeden Haziran ayında çıkmasını beklediklerini ifade etti.
Kaynak Ünlü&Co
Hibya Haber Ajansı