Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Refah bölgesinde operasyonlara son vermeli
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail aleyhine talep edilen yeni tedbirlere ilişkin kararlarını açıkladı.
“Mahkemenin tedbir talebine ve tedbir kararında değişiklik yapabilmesi için mevcut durumdaki değişikliğin 28 Mart 2024 tarihli emrine uygun olup olmadığını ve durumun değişip değişmediğini ortaya koyması gerekir.
Eğer mahkeme durumu değiştirdiğine ve tedbir kararının verildikten sonra durumun değiştirildiğine hükmederse böyle bir değişikliğin önceki tedbir kararının değişikliğe uygun olup olmadığını değerlendirebilir.
Her türlü değişiklik sadece ve sadece 41. maddeye uygun olarak gerçekleştirilecektir.
Mahkeme mevcut durumda verilmiş kararın 28 Mart’taki kararın değişmesini mahal verecek herhangi bir kararın olup olmadığını değerlendirmiştir. 26 Ocak’taki kararda İsrail’in 7 Ekim saldırısından sonra başlattığı askeri operasyonda çok sayıda ölüm ve yaralanmaya yol açtığı ve büyük miktarda yerleşim yerinin imha edilmesi ile çok büyük miktarda nüfusun evlerinden ayrılmak zorunda kaldığı ve sivil altyapıya çok büyük zararlar verdiğinin de ortaya konduğunu görmüştük.
Taraflara tebliğ edilmiş 16 Şubat tarihli tebliğde mahkeme birleşmiş milletler genel sekreterinin sözleriyle Gazze Şeridi ve refahtaki operasyonların zaten bir insani kabus olan durumun görülmemiş insani sonuçlara yol açacağı şeklinde sözlerini de hatırlatırız.
Mahkeme aynı şekilde 28 Mart tarihli hükmünde ise Filistinlilerin Gazze Şeridi’ndeki korkunç yaşam şartlarının 24 Ocaktan beri daha da kötüleştiğini görmüştür. Özellikle gıda ve benzer temel ihtiyaçlardan uzun süredir mahrum kalan Filistinlilerin yaşam şartlarının ne kadar kötü olduğu da görülmüştür.
Mevcut mahkeme emrinde Gazze Şeridi’ndeki felaket şartların ki 28 Mart kararından sonra durumun daha da kötüleştiği net görülmüştür. 26 Şubattaki tebliğde tebliğ edilen endişenin refahta gerçekleştiği ve insani durumun tam bir felaket hale geldiği görülmüştür. İsrail’in 7 Mayıs’ta refahta başlattığı askeri operasyon hala devam etmektedir. Bu operasyon sonrasında yeni tahliye emirleri gelmiştir. BM raporlarına göre 800 bin kişi refahta yerlerinden edilmiştir. Mahkeme yaşananların son derece sıra dışı ve kötü olduğunu refahtaki askeri operasyonun zaten son derece hassas durumdaki Filistinli halkında daha da kötüye yönelik kötüye yol açacağı fikrini oluşturmuştur.
Mahkeme 26 Ocak tarihli ve 28 Mart tarihli kararlarında 9.madde konusunda soykırımı engellemek çerçevesinde yetki sahibi olduğuna karar vermiştir bu sebeple bu noktayı yeniden değerlendirmeye gerek bulunmamaktadır.
Mart ayındaki ara kararda soykırımı önleme anlaşması çerçevesinde Filistinlilerin haklarının soykırımdan korunması ve israilin sorumluluklarını yerine getirme çağrısındaki maddeyi değiştirmeye gerek görmemiştir.
Mahkeme Refahtaki tahliye çabalarının ve İsrail’in sivillerinin güvenliğini koruduğuna yönelik aldığı önlemlerin yetersiz olduğuna karar vermiştir.
Mahkeme önceki değerlendirmeler sonucunda mevcut durumun geçmiş kararlarında değişiklik yapmasına karar vermiştir. Mahkeme 75. maddenin 2. fıkrasına uygun olarak tedbir kararlarında verilmiş hükümlerin mevcut şartlara uygun olmadığına karar vermiştir. Bu sebeple yeni tedbir kararlarına ihtiyaç duyulduğu sabit görülmüştür. Soykırımı engelleme anlaşması çerçevesinde İsrail derhal askeri saldırılarına son vermeli ve Refah bölgesinde sivil halka yönelik her türlü zarar verecek operasyonlara son vermelidir.
Soykırımı önleme sözleşmesi çerçevesinde buradaki kanıtların korunması açısından İsrail etkin tedbirler alıp Gazze Şeridi’ne her türlü soruşturma ekibinin rahat bir şekilde giriş çıkışına engel olmamalıdır.
Soykırım suçlamalarının değerlendirilebilmesi için kanıtlara ulaşım engelsiz olarak sağlanmalıdır.
Ayrıca mahkeme Gazze’deki durum açısından daha önceki tedbir kararların uygulanması için her türlü adımın atılmasına hükmetmiştir.
Mahkeme bu tedbir kararlarındaki emirlerin geniş çaplı acil yardım ve insani destek çalışmalarına engel olunmamasına özellikle de Refah kapısı olmak üzere sınır kapılarının açık tutulması gerekmektedir.
Mahkeme İsrail’in tedbir kararları ile ilgili 1 ay içerisinde rapor vermesini hükmetti."
Hibya Haber Ajansı