Tüsad, Dünya Koah Günün’nde Önemli Bir Tehlikeye Dikkat Çekti: Koah’a Yakalanma Yaşı Giderek Düşüyor!

Solunum Derneği (TÜSAD) Dünya KOAH Günü’nde tüm dünyada 300 milyon, Türkiye’de ise 5 milyon civarında kişiyi etkileyen KOAH’ın artık “ileri yaş hastalığı” olmadığına dikkat çekti. TÜSAD KOAH Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, her yıl 3 milyondan fazla kişinin ölümüne neden olan KOAH’ta tanı yaşı 40’lara kadar düştüğünü belirtirken, tütün ve hava kirliliğinin bunda önemli bir faktör olduğunu vurguladı.

Önlenebilir ve tedavi edilebilir olmasına karşın oldukça yaygın olan KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) milyonlarca insanın sağlığını tehdit ediyor. Kadın-erkek herkesi tehdit eden bu hastalık hakkında farkındalık yaratmak için ilan edilen 17 Kasım Dünya KOAH Günü’nde bir açıklama yapan TÜSAD da (Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği) önemli hatırlatmalar yaptı.  TÜSAD KOAH Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, tanı alma yaşı giderek düşen hastalığın önlenmesinde erken tanı ve tedavinin önemini vurgularken, tütün ve tütün ürünleriyle mücadelenin önemine de dikkat çekti.

TÜTÜNÜ MUTLAKA BIRAKIN

Mirici, KOAH’ın, akciğer dokusunun tahrip olması, hava yollarını tıkayan balgam ve iltihap gelişimiyle uzun yıllar içinde ortaya çıkan bir hastalık olduğunu aktararak, şu bilgileri verdi: “KOAH’ın ortaya çıkışında en önemli faktörler; tütün ürünleri kullanımı ve hava kirliği. KOAH, genelde 60 yaşından sonra ortaya çıktığı bilinen bir hastalıkken, günümüzde tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının daha genç yaşlara düşmesi sebebi ile tanı yaşının 40’lara kadar indiğini gözlemliyoruz. KOAH’tan korunmak için en etkili yöntem, sigara başta olmak üzere, sarma sigara ve nargile gibi tütün ürünlerinden de uzak durmak. Son araştırmalara göre, elektronik sigara dumanının da zararı var. Tütün ve tütün ürünlerinin erken bırakılmasıyla KOAH önlenebilir ya da ağırlaşması durdurulabilir. 40 yaş üzerinde sigara geçmişi olan ve uzun süren öksürük, balgam ve zor nefes alma gibi şikayetleri olan kişiler solunum fonksiyon testi (SFT) yaptırmalı. Bir kişide KOAH saptandıktan sonra sigara kullanıyorsa bırakmasını, düzenli egzersiz yapmasını ve aşılarını düzenli yaptırmasını öneriyoruz.”

GRİP VE COVID AŞISI YAPILMALI

KOAH Çalışma Grubu Sekreteri Dr. Burcu Arpınar Yiğitbaş ise, KOAH hastalarının COVID-19 salgını için alınan tedbirlere daha da dikkat etmesi gerektiğini belirterek, şu tavsiyelerde bulundu: “KOAH hastaları, COVID-19 salgınında yüksek risk grubunda kabul ediliyor. Bu riski minimale indirmek için öncelikle mesafe kurallarına uymaları gerekir. Maske kullanmayı ihmal etmesinler ve hijyen kurallarına kesinlikle uysunlar. Ev ziyaretlerini minimuma indirerek, şüpheli kişilerle aynı ortamı paylaşmamaları da çok önemli. Bu arada grip de KOAH ataklarına ve zatürreye neden olabiliyor. Bu nedenle hastalarımıza KOAH tedavisi için ilaçlarını düzenli kullanmalarını, başta COVID-19 ve grip olmak üzere gerekli aşılarını da aksatmamalarını önemle tavsiye ediyoruz.”

TÜSAD HAKKINDA

Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki 4.500’ün üzerindeki üyeleri ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 51 yıllık geçmişinde 43 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.