Özel: Birinci parti olmanın mesuliyeti ile tüm siyasi partilerle görüşmeye devam edeceğiz
Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Dün Gaziantep’te bir trafik kazasında 9 vatandaşımızı kaybettik. Ailelerine başsağlığı diliyorum. Milletvekillerimiz örgütümüz yakından takip ediyor.
1990’lı yıllarda hak temelli gazetecilik, hak ihlallerine karşı çok önemli haberler yapan, maalesef memleketinden doğduğu topraklardan uzakta Almanya geçen hafta kaybettiğimiz gazeteci Celal Başlangıç’a Allahtan rahmet acılı ailesine başsağlığı diliyorum.
Dün bir başka acı ve utancın yıl dönümünde CHP il örgütü, gençlik kolları ile kol kola Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın hatıraları önünde anma törenindeydik. 52 yıl önce yaşanan bu büyük acıya hep birlikte bir kez daha ortak olduk. Bu partideki herkes Deniz’in, Hüseyin’in, Yusuf’un kardeşidir. Onları yolu tam bağımsız Türkiye yolu CHP’nin yoludur.
Geçtiğimiz yasama döneminde 27 Mayıs Darbesine ilişkin idam kararlarını ortadan kaldıran Menderesin, Polatkan’ın, Zorlu’nun idam kararlarını yok sayan bir yasal düzenlemeye imza atmıştık. Şimdi 2024 yılında 52 yıl önce karıncayı incitmemişlere, anayasal düzeni savunanlara, 12 Mart Darbesinin muhtırasının anayasaya yaptığı tahribata itiraz edip anayasayı savunanlara anayasal düzeni ortadan kaldırmak iftirasıyla idam cezası verilen o kararı ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hep beraber yapmak üzere çağrıda bulunuyorum.
Bir ülkede tam demokrasi olması ancak basın özgürlüğü ile mümkündür. Geçtiğimiz hafta Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlanırken değerli gazeteci Barış Terkoğlu’na 2 yıl hapis cezası verildi. FETÖ yargıya egemendi bu gerekçelerle ceza alıyorlardı güya FETÖ yargıdan temizlendi yine aynı gerekçelerle ceza alıyorlar. Hakiki gazeteciliğin sadece iktidar sahiplerinin işine gelmediği için cezalandırıldığı bu ülkede Barış’ın şikayetçisi Akın Gürlek’tir. Akın Gürlek adaletin katilidir ve Türkiye Cumhuriyeti’nde sipariş kararlarla mahkeme mahkeme gezdirilerek adaletin giyotini olan birisi şimdi adalet bakan yardımcısıdır ve halen daha gazetecilerle uğraşmaktadır.
Son 22 yılda hukukun aldığı yaralar anayasanın yaşadığı tahribat Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına anayasal zorunluluğa rağmen uyulmamasının sayısız örneğini yaşadık. Bunlardan bir tanesi de 1 Mayısta oldu. Öncesinde konuştuk, çağrıda bulunduk, arabuluculuk teklif ettik ama tüm önerilerimiz reddedildi emekçinin eli havada bırakıldı ve Anayasa Mahkemesinin açık kararına rağmen Taksin 1 Mayıs’ta emekçilere kapatıldı.
Oradaydık ve orada Anayasa Mahkemesi kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. Türkiye Cumhuriyeti’nin en kıymetli tarihi hazinelerinden bir tanesi olan surların önüne TOMAları dizerek önüne polisimizi dizerek bir utanç duvarı haline getirdiler. O utanç duvarı maalesef tarihe geçti.
Aramızda Kamu İktisadi Teşekküllerinde bulundukları için kadro alamayan taşeron işçiler var anayasanın eşitlikçi ilkesine aykırıdır, yapılan iş ayrımcılıktır. Kadro alamamış tüm emekçilerin arkasındayız, sonuna kadar destekliyoruz.
İktidarın kötü ekonomi yönetimi emekliye, emekçiye, memura alım teri ile her bir yurttaşımıza büyük bir çöküş yaşattı. Hayat pahalılığı, yüksek enflasyonu, artan kiraları, TL’nin değer kaybedişini hep birlikte yaşıyoruz. Avrupa Birliği Komisyonunun yaptığı bir çalışmaya göre kira sorunun Avrupa kentleri arasında vatandaşın en çile çektiği kent İstanbul. İstanbul’daki ortalama kira 23 bin TL. Bunun Avrupa’da bir örneği yok bir kentte çalışan emekçiye ortalama kiranın yüzde 20 altında asgari ücret örneği yok.
Dün Genel Merkezimizde çok kıymetli bir konuğumuz vardı. Bengisu ve Banuçiçek’in anneleri Ayşe Ateş ve arkadaşı Ömer Bey’i kabul ettik ve uzun uzun konuştuk. Çıkan iddianameden yaşadıkları hayal kırıklığını ve yaşadıkları tramvayı anlattılar. Sayın Ayşe Ateş bizim kullandığımız özenli dile teşekkür ederek bundan sonra hukuki anlamda görünü desteğimizden memnun olacağını söyledi biz de kendisine hakikate ulaşılana kadar arkasında olduğumuzu söyledik bir kez daha bunu ifade ediyoruz.
Bağımsız bir Filistin devletinin dünya ülkeleri tarafından tanınmasına kadar mazlum Filistin halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Gazze’de katliam başladığı andan itibaren İsrail ile yürütülen tüm ticari faaliyetlerin şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmasını isteyeceğiz. Ayrıca dün Hamasın kabul ettiği ateşkes çağrısına İsrail’in refah sınır kapısına saldırarak yanıt vermesini kabul edilemez buluyoruz. 35 kişinin katline daha fazla seyirci kalamayız. İsrail’in en kısa sürede ateşkesi kabul etmesi için uluslararası alandaki her imkanın derhal devreye sokulmasını bir kez daha CHP olarak ifade ediyoruz.
Biz 6 ay önce siyasette yeni bir yol açtık. Geçmiş hatalarımızdan ders alıp terk ederek, toplumdaki değişim dönüşüm talebini görerek tam bir birlik ve beraberlik halinde büyük bir mücadele verdik. İkinci yüzyılın ilk seçimlerinde CHP’yi birinci parti yaptık.
Birinci parti olmanın mesuliyeti ile tüm siyasi partilerin genel başkanlarıyla görüştük görüşmeye devam edeceğiz. Bugün Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanı Devlet Bahçeliden dün talep ettiğimiz randevumuz kabul edildi. Sayın Bahçeliye onun şahsında teşekkür ediyorum. Kendisi ile gayet olumlu ve verimli geçen bir görüşme gerçekleştirdik.
Ortak bir açıklama yoksa görüşme taraflardan kendi ifadelerini paylaşabilecekleri ancak verilen cevapları paylaşmayacakları bir anlayışla sürmelidir.
Bugün sayın bahçeli ile yaptığımız görüşmeden sonra bana açıklama yapabilirsiniz dediği halde kendisinin grubunun kapısının önünde ayakta bekleterek bir açıklama yapmayı doğru bulmadım. Görüşmede görüşülen her hususu bu kürsüden paylaşacak değilim ancak Sayın Bahçeliye seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz kendisinin değerlendirmelerini memnuniyetle dinlediğimiz, tebriklerini kabul ettiğimiz ve bundan sonraki sürece dahil olarak da son derece yapıcı bir şekilde bu değerlendirmeleri gerçekleştirdiğimizi paylaşabilirim.
Dış politikada Filistin konusu başta olmak üzere Türkiye’nin tüm dış politikasını hangi gözle gördüğümüzü kendisi ile paylaşma, CHP’nin bir ana muhalefet partisi olduğunu milletimiz yapılacak ilk seçimlerde başka bir görev verene kadar ana muhalefet partisi olduğumuzu ancak yurt dışında Türkiye’nin bir partisi olduğumuzun altını çizdim.
Kendisinin de daha önce paylaştığı gibi 10 bin TL’lik emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığıyla ilgili görüşlerimizi ifade ettik. Asgari ücretin eridiğini, temmuz ayında zam yapılmamasının yapacağı sıkıntının yaratacağı sıkıntıyı konuştuk. Atanmayan öğretmelerden staj mağdurlarına, kademeli emeklilik beklentisinden subayların sorununa kadar pek çok konuda görüş alışverişinde bulunduk.
Kendilerinin pek çok husustaki olumlu katkılarını ve farklı görüşlerini dikkatle takip ettik ve not aldık. Neler olduğu konusunda daha fazla bir detay verilmemesinin tüm kamuoyunun anlayışına bırakıyorum. Kendi sözcüleri tarafından yapılacak tüm açıklamaların bizim tarafımızdan da saygıyla karşılanacağını ifade etmek istiyorum.”
Hibya Haber Ajansı