Erdoğan: “Sınır ötesi ne işiniz var diyenlere cevabımız yaptığımız operasyonlardır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Milletimizin güvenliği için canı pahasına görev yapan askerlerimizin her birine başarılar diliyorum. Rabbim askeri, polisi, jandarması güvenlik korucusu ve istihbaratçısıyla tüm güvenlik güçlerimizin yardımcısı olsun onları her türlü kazadan, beladan, saldırıdan, ihanetten muhafaza eğlesin diliyorum.
Bugün Çanakkale Deniz Zaferimizin 109. yıl dönümünü idrak ediyoruz. Sabah ilk olarak Çanakkale’de aziz şehitlerimizi ziyaret ettik. Dünyanın en modern ordularına karşı Çanakkale geçilmez dedirten o büyük kahramanları rahmetle yad ettik. Çanakkale savaşları ile birlikte İstiklal Harbinde Kıbrıs Barış Harekatında terörle mücadelede 15 Temmuz’da vatanı için bayrağı için hürriyeti için onuru için toprağa düşen şehitlerimize de bu vesile ile Allahtan rahmet niyaz ediyorum.
Çanakkale sadece bizler için bir deniz zaferi değil. Bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu müjdeleyen bir direniş ruhudur. Çanakkale tarihin en büyük deniz zaferlerinden birisi olduğu kadar aynı zaman da parçalanmak istenen bir devletin yok edilmek istenen bir milletin yeniden ayağa kalktığı imanını ve inancını tazelediği büyük bir kıyamdır.
Kahraman Mehmetçiklerimizin yanı sıra istikbalimizin güvencesi olan gençlerimizin de şehitlik ve şehadet bilincine sahip olması çok ama çok önemlidir. Asker millet olarak nam salmış bu vasfıyla dünyada temayüz etmiş bir milletin mensupları olarak bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. Her karışında bir aslanın yattığı vatan topraklarını başka türlü muhafaza etmemiz mümkün olmaz.
Bu gerçeğe yakın tarihimizde defalarca şahitlik ettik. Kıbrıs Türkleri daha bundan yarım asır önce soykırımın eşiğinden döndü. 1974 Barış Harekatında ülkemizin dört bir köşesinden subayı, astsubayı, eriyle tam 498 Mehmedimiz şehit oldu. Tüm baskılara rağmen şayet Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı bugün ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olurdu ne de Kıbrıs Türkleri kalırdı.
Aynı şekilde 40 yıllık bölücü terörle mücadelemizde vatan topraklarının müdafası için henüz hayatlarının baharında olan binlerce evladımızı şehit verdik.
Son olarak 15 Temmuz’da 253 insanımız istiklal ve istikballeri uğrunda kahramanca toprağa düştü.
DEAŞ’ından DEAŞ-KPC’sine kadar envai çeşit terör örgütlerinin eylemlerinde ve sınır ötesi operasyonlarda nice kardeşimiz vatanımız uğrunda hiç düşünmeden canlaeını feda etti. Yani 1071’den beri hem bu toprakları vatan yapmak hem de ebedi ve ezeli vatanımız olarak muhafaza etmek için can verdik kanımızı döktük ve bedel ödedik.
İnşallah bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla vatanımıza ezanımıza bayrağımıza sahip çıkmayı sürdüreceğiz.
Kimsesizlerin kimsesi olan Türkiye Cumhuriyeti var olduğu köklerine sahip çıktığı mazluma kol kanat gerdiği müddetçe emin olun bize yönelik saldırıların da ardı arkası hiç kesilmeyecektir. Şehit kanları ile sulanmış kendi öz yurdumuzda hür başı dik onurlu gururlu bir şekilde yaşamak istiyorsak oyunları bozmaya hain emelleri kursaklarda bırakmaya devam etmekten başka çaremiz yoktur. Güçlü bir orduya sahip olmak bizim için tercihten öte bir mecburiyettir.
Türk milleti olarak bizi hasımlarımıza karşı ancak kendi bileğimiz kendi kuvvetimiz kendi geliştirdiğimiz imkan ve kabiliyetlerimiz koruyabilir. 20 sene önce biz yüzde 20’lerdeydik ama şimdi yüzde 80’lerdeyiz. Bunlarla da asla yetinmiyoruz. Bunu çok daha ileriler taşımak zorundayız.
İş başa düştüğünde ne üyesi olduğumuz ittifakların ne de görevi küresel barışı korumak olan uluslararası yapıların hiçbir işe yaramadığını yakın dönemdeki acı tecrübelerden biliyoruz. Biz işte bunun için sürekli yerli ve milli savunma sanayi ve tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz.
Sınır ötesi ne işiniz var orada diyenlere karşı cevabımız orada yaptığımız operasyonlardır. Biz işte bunun için güçlü Türkiye güçlü ordu diyor milletimizin birliğinin ve kardeşliğiniz en büyük DNA’mız olduğunu ifade ediyoruz. İşte bu anlayışla kahraman ordumuzun müdafaası görevini en güzel şekilde yerine getirebilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz.
Kanlı terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz zorlu mücadelenin başarıya ulaşması için sizlere her türlü desteği veriyoruz vereceğiz. Bir süredir sabırla uyguladığımız terörü kaynağında kurutma stratejimizin müspet neticelerini sınırlarımız içinde ve dışında görmeye başladık. Silahlı insansız hava araçlarımızla kendi ürettiğimiz mühimmatlarla yerli ve milli silahlarımızla nerede bir terörist varsa buluyor ve başını kopartıyoruz.
Operasyonlarımız neticesinde iyice can çekişen ve bitme noktasına gelen bu kiralık katil sürülerinin yeniden palazlanmasına milletimizin başına tekrardan bela olmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Irak hududumuzun güvenliğini bu yaz itibariyle komple garanti altına alacak Suriye’de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız.
Amacımız evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinden tamamen kurtulmuş yolu da bahtı da aydınlık bir Türkiye teslim etmektir.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Askerlik mesleğini seçerek bu kutlu yola yöneldiğiniz için sizleri tebrik ediyorum"
Hibya Haber Ajansı