Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sirk cambazlarına aldanmayın”
Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"AK Parti Genel Merkezimize ilave olarak inşa ettiğimiz bu eser ülkemize milletimize ve şehirlerimize yapacağımız hizmetlerin çıtasını yükseltme irademizin bir sembolüdür.
Daha önemlisi ülkemizin önemli bir seçim öncesinde burada bir araya gelişimiz sıradan bir parti programı olmanın ötesinde bir programa sahiptir.
Biz sadece AK Parti'ye 18. seçimini kazandırmak, Cumhur İttifakı'nı bir kez daha zafere ulaştırmak için çalışmıyoruz. Bununla birlikte Cumhuriyetimizin ilk asrını acısıyla tatlısıyla yarıda bırakan Türkiye'nin ikinci asrını oluşturuyoruz.
Davamıza gönül vermiş tüm gönül kardeşlerimizle bu şuur içinde çalışmalarımızı yürütmeli, bu kararlılıkla hedeflerimize yürümeliyiz. İktidarlarımız döneminde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları bundan sonraki vizyonlarımız altyapısıdır. Asıl işimiz yeni başlıyor. Türkiye Yüzyılı yeni başlıyor.
Tek parti faşizmin, darbelerin, cuntaların, zulümlerin, koalisyonların, krizlerin istikrarsızlıkların Türkiye'sini bir daha geri gelmemek şekilde tarihin tozlu raflarına kaldırıyoruz.
Artık devir Türkiye Yüzyılı devridir. Hamdolsun Türkiye Yüzyılı'nın ayak sesleri gümbür gümbür geliyor. Hala eski Türkiye özlemi içinde olanların yüreğine her seçimde bir 'acaba' hevesi dolduğunu biliyoruz. Seçim sonrası hakikatler yüzlerine tokat gibi inince kös kös yerlerine dönüyor.
Sanmayın ki belediye yönetimlerini şehirlere hizmet etmek, insanımızın hayatını kolaylaştırmak için istiyorlar. Böyle bir düşünceleri kesinlikle yok. Dertleri belediyeler üzerinden elde edecekleri rantı kirli ittifak ortaklarıyla birlikte yağmalamaktır.
Dünya değişti, Türkiye değişti. Şehirlerimizin çehresi değişti. Ama ülkemizdeki muhalefet anlayışı hiç değişmedi.
Ülkenin ikinci büyük partisi sıfatına sahip CHP bırakın olumlu değişmeyi, bölücülerle, terör örgütü mensuplarıyla işbirliğine girecek kadar rotasını kaybetmiştir. CHP'de bölücülerin ve yapay zekaların sözü bu partiye gönül vermiş insanların sözünden daha fazla geçiyor.
İstanbul'da bölücü örgütün uzantılarıyla el ele, kol kola yürümekten, bölücülerin sembolleri altında ortak miting yapmaktan utanmıyorlar.
Neyin karşılığında Kandil'le uzlaşıldığını, allayıp pulladıkları Kandil uzlaşıcı için bu noktada bölücü örgütün uzantılarına ne vadettiklerini kimse bilmiyor.
CHP'nin içine düştüğü bu vahim tablo bizim sorumluluğumuzu daha da artırmaktadır. 14-28 Mayıs seçimlerinde milletimiz eşsiz irfanıyla ülke iradesini bize vererek böyle bir felakete müsaade etmedi.
Şimdi aynı durum belediyeler için geçerlidir. Allah'ın yardımı, milletimizin desteğiyle bu köhne siyasete, yörüngesini kaybetmiş partilere şehirlerimizi teslim etmeyeceğiz.
Bunun için çok çalışmamız lazım. Seçim iki yerde kazanılır. Birincisi sahadır. Sokaktır, evlerdir. İş yerleridir. İnsanın olduğu her yerdir.
İkincisi sandıktır. Saha çalışmalarını iyi yürütemez, oy verme günü sandığa çok sıkı sahip çıkamazsak elimizdeki seçimi kaybederiz. Unutmayınız, bizim siyaset anlayışımızda vatandaşa tıpış tıpış dayatmasında bulunmanın yeri asla yoktur.
Hiçbir insanımız bize oy vermeye mecbur ve mahkum değildir. Çok çalışarak, her bir insanımıza ulaşarak, şehrimizin her karışını alın terimizle sulayarak, gönüllere girerek sandıkta o oyu alacağız.
Bu güne kadar yaptıklarımızla, bundan sonraki projelerimizle vatandaşlarımızı şehirlerimizi en iyi bizim yöneticiliğimize ikna edeceğiz.
Sizler teşkilatlarımızın, seçim işleri ve seçim koordinasyon merkezleri sorumluları olarak bu konuda birinci derecede sorumluluk sahibisiniz.
Vatandaşlarımızı mutlaka sandık başına gitmeye teşvik etmekten, sandıkta her şeyin usulüne göre yürümesini sağlamaya, sonuçların resmen ilanı aşamasına kadar sürece tüm safhalarıyla hakim olmamız gerekiyor. Aksi takdirde gönüllerde kazandığımız seçimi, sandıkta kaybederiz.
Bizim kimsenin oyunda gözümüz yok. Ama bize verilmiş tek bir oyun zayi edilmesine de rıza gösteremeyiz. En küçük zafiyet, gaflet, boşluk hiç şüpheniz olmasın mutlaka aleyhimize kullanacaktır. Diğer yerlerde karşımızda ahlaktan da yoksun siyaset haramileri vardır.
Meydanı bu siyaset haramilerine bırakmayacağız. Gece gündüz çalışarak 31 Mart günü milli iradenin sandıkta en sağlıklı şekilde tezahürünü temin edeceğiz.
Medya ve sosyal medya başta olmak üzere moderni iletişim yöntemleri elbette önemlidir. Ama biliyoruz ki sahada yoksanız sandıkta esaminiz okunmaz.
AK Parti kurulduğundan bu yana girdiği her seçimden birinci çıkmayı hem saha hem sandık hakimiyeti sayesinde başarmıştır. İnşallah 31 Mart'ta da ülke geneli, büyükşehir, il, ilçe, belde düzeyinde birinciliği yine kimseye kaptırmayacağız.
Her seçim döneminde olduğu gibi 31 Mart sürecinde de kendi akıllarınca milleti kandırmaya çalışan birileri yine meydana çıkmış görünüyor.
Bunlar sokakta 'ben şu partiden adayım ama aslında gönlüm AK Parti veya Tayyip Erdoğan'dan yana diyerek destek istiyor. İsteyen istediği partide siyaset yapma, aday olma hakkı vardır.
Herhangi partide bir müddet siyaset yaptıktan sonra yerini ayırıp başka yere gidenlerin yeri orasıdır. Ben seçimi kazanırsam kazandıktan sonra yine AK Parti'de olacağım diyen sirk cambazlarına asla prim vermeyiniz.
Bunlar sirk cambazı. Ben şimdi buradan aday oldum ama seçimden sonra yine AK Parti'ye gideceğim diyen sirk cambazlarına da aldanmayın. Biz işimize bakacağız. Şu anda yoğun şekilde çalışacağız ve Allah'ın izniyle de 31 Mart akşamı gümbür gümbür sandıkları patlatarak yolumuza devam edeceğiz.
Geçmişte AK Parti'de bulunup da hangi sebeple olursa olsun başka partiye gidenler için aynı durum geçerlidir. Bu durumda hiç kimsenin AK Parti veya bizim adına konuşma, oy isteme, hatta böyle bir imada bulunma hakkı yoktur. AK Parti şahısların değil davanın, ülkünün, ülkeye ve millete hizmet uğruna adanmışlığın partisidir.
Her kim AK Parti çatısı altında bu kadim davaya hizmet ediyorsa başımızın üstünde yeri vardır. Ama AK Parti'den ayrılıp da bu partinin gölgesinde korsan siyaset yapmaya kalkana da kimse kusura bakmasın eyvallah etmeyiz.
Bizim partimizde görevler bayrak yarışındaki etaplar gibidir. Milletvekili seçiminde uyguladığımız 3 dönem kuralı başta olmak üzere, partimizin değişimini sağlamak için işte bu yüzden getirdik. Genel başkan olarak beni bazı tasarruf yetkilerim var o ayrı. Ama istediğimiz zaman istediğimiz şekilde har vurup harman savurmak, işte bu yok.
Geçmişte görev alanların daha sonra aynı konumda, farklı konumda görev almalarının önünde hiçbir mani bulunmuyor. Hem milletvekilliğinde hem belediye başkanlığında teşkilatlarımızda geçmişte benzer görevi yapan arkadaşlarımıza yeniden sorumluluk tevdi ettiğimiz pek çok örnek vardır.
Burada aslolan partimizin başarısına mümkün olan en üst seviyede katkı vermektir. Türk siyasetine getirdiğimiz en büyük yenilik, gördüğümüz bu yaklaşıma tahammül edemeyip de kendine başka yol çizenlere biz sadece üzülürüz, yolun açık olsun, güle güle, bunu deriz.
Bizim yapacak çok işimiz var. Eser ve hizmet siyasetine devam etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye'ye 15 Temmuz'dan beri kazandırdığımız bir diğer önemli siyasi değer de Cumhur İttifakı'dır.
Ülkemizin birliği, milletimizin beraberliği, devletimizin bekası, vatan topraklarının bütünlüğü, milli iradenin üstünlüğü ile büyük ve güçlü Türkiye etrafında oluşan Cumhur İttifakı'nın tarihimizde eşi ve benzeri yoktur."
Hibya Haber Ajansı