Bilinçsiz retinol kullanımı cilde zarar verebiliyor
Retinol, cilt sağlığını destekleyen ve gençleştirici etkilere sahip A vitaminin bir formudur. Kırışıklıkları azaltır, cilt tonunu düzeltir ve cildin yenilenmesini teşvik eder. Aynı zamanda akne tedavisinde de kullanılabilir. Retinol doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılmazsa ciltte ciddi tahrişe ve kızarıklığa neden olabilir.
Retinolün cilde birçok faydası bulunuyor
Retinol derideki serbest radikalleri azaltır, hücreleri yeniler, kolajen sentezini artırır ve ince kırışıklıkları azaltarak derinin daha genç ve parlak görünmesini sağlar. Sıklıkla yaşlanma karşıtı (anti-aging) amaçlı kullanılır, ayrıca akne (sivilce) tedavisinde, komedon (siyah nokta ve beyaz nokta) tedavisinde ve gözeneklerin sıkılaşması amacıyla da tercih edilmektedir. Hatta uzun süreli ve düzenli kullanıldığı takdirde deri kanseri riskini azalttığı da bilinmektedir. Doğru zamanda ve doğru şekilde kullanıldığında oldukça başarılı sonuçlar veren retinolün mutlaka bir hekim kontrolünde kullanılması gerekmektedir. Hekim tavsiyesi olmadan kullanan kişilerde ciddi irritasyon, kızarıklık, kuruluk, yanma hissi başta olmak üzere çeşitli sorunlar sıklıkla görülmektedir.
Cildin ihtiyacına göre kullanım yaşı değişebiliyor
Retinole yaşlanma karşıtı amaçlı kullanılacaksa 30‘lu yaşlardan sonra başlanabilir. Ancak kişinin cilt kalitesi düşükse, lekeli ve pürüzlü ise geniş gözenekleri varsa ve kırışıklıkları erken yaşlarda başlamışsa daha erken de kullanılabilir. Eğer retinol akne veya siyah nokta (komedon) tedavisi amacıyla kullanılacaksa ergenlik yaşlarında dahi tercih edilebilir.
Retinole başlamak için genellikle kış ayları öneriliyor
İlk defa retinol kullanılacaksa kış aylarının tercih edilmesi uzmanlar tarafından önerilmektedir. Mümkünse en düşük konsantrasyonlarla başlamak, olası yan etkileri minimalize etmek ve hasta uyumunu artırmak için yararlı olabilir. Retinol ürünleri %0,025- %0,1 arasında değişen konsantrasyonlarda bulunmaktadır. Kişinin ürünü tolere edebilmesiyle orantılı olarak konsantrasyonlarda kademeli artışlar yapılabilir. Tedavinin ilk 2-6 haftasında ürünün uygulandığı yerlerde kızarıklık, kaşıntı ve yanma hissi, kuruma ve soyulma gibi belirtiler sıklıkla görülmektedir ancak bu durum şiddetli olmadığı takdirde normaldir. Derinin retinole alıştırılması için haftada 2 -3 kere sürülerek başlanabilir.
Retinol sonrası cilt güneşe karşı daha duyarlı oluyor
Retinol kullanımındaki bir diğer önemli nokta ise gece kullanılması gerektiğidir. Retinol cildin hassasiyetini artırabilir ve güneşe karşı daha duyarlı hale getirebilir. Bu nedenle, retinol kullanırken güneş kremi kullanmak cildi UV ışınlarına karşı korur ve olası yan etkileri önler. Mutlaka deri tipine uygun bir nemlendirici ve en az 30 faktörlü (tercihen 50 faktörlü) bir güneş koruyucu krem kullanmalıdırlar. Güneş kremi kullanılmadığında güneş ışınlarına temas durumunda deride ciddi kızarıklık, tahriş ve hatta yanıklara kadar varabilen olumsuzluklar oluşabilir.
Gül hastalığı olanlar retinol kullanırken çok dikkatli olmalı
Bazı istisnalar olsa da herkes retinol kullanabilir ama retinolü en çok deri tipi karma, yağlı ve akneye eğilimli kişiler kullanmaktadır. Hassas deri tipine sahip bireyler (örneğin gül hastalığı olanlar) retinol kullanacaksa çok dikkatli bir şekilde kullanmalıdırlar. Kısa sürelerle ve düşük konsantrasyonlarla başlanmalı, deri iyi nemlendirilmeli ve güneşten korunma asla ihmal edilmemelidir. Yüz bölgesi için tercih edilen ürünlerin göz çevresine, burun deliklerinin çevresine ve dudak çevresine sürülmemesi gerekmektedir. Göz çevresi için özel üretilmiş retinollü ürünler ayrıca bulunmaktadır. Gebeler ve emziren annelerin ise retinollü ürünleri kullanmaları önerilmemektedir.
Hibya Haber Ajansı