Ali Koç: Dünyada Fenerbahçe’nin yaşadığını yaşayan bir kulüp yoktur
Koç'un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Fenerbahçe başkanlığım süresince destekleriyle yanımda olan, her koşulda destekleyen taraftar ve üyelerimize, 2 dönem boyunca görev yaptığım yönetim kurulu arkadaşlarıma, dünyanın dört bir yanında bizi temsil edenlere, çalışanlarımıza, sporcularımıza, gerçek medya mensuplarına, tüm süreç boyunca Fenerbahçe menfaatleri doğrultusunda davrandıkları için Sadettin Saran ve ekibine şükranlarımı sunuyorum.
Görev süremiz boyunca çalışma arkadaşlarımla Fenerbahçe'nin geleceği açısından kritik öneme sahip konularda ciddi başarılar elde ettiğimizi söyleyebilirim.
Bu başarılar biraz tevazu biraz futbol gündemindeki olumsuz gelişmeler nedeniyle geride kalmıştır. Başarılarımızla da, hatalarımızla da yüzleştik. Fenerbahçe için hayal ettiklerimizin, olmasını istediklerimizin, mücadele ettiklerimizin amaçladığımız düzeye gelmedi.
Çok isteyip, mücadele edip yapamadıklarımızın hepsi önümüzde. Tüm süreci analiz ettik. Karşıdan bir gözle kendimize baktık. Futbol yapılanmamızda doğru yapmadığımız konular olmuştur, ilk dönemimizde. Transferlerde, hoca tercihlerinde bizi doğal olarak sorgulayabilirsiniz.
Finansman, göreve gelmeden önce sürekli vurguladığımız bir konuydu. Göreve gelir gelmez bu konuya odaklandık. 6 yıl sonra sürdürülebilir mali yapı için çok önemli mesafeler kat ettik. Mali bağımsızlık için büyük ivme kazandık, gidecek çok yol var ama doğru yoldayız.
Gelir gelmez ekonomik duruma baktık. İyi olmadığını beklemiyorduk, bu kadar kötü olacağını beklemiyorduk. Kulübün finansal durumunu önceki yönetim de bilmiyordu.
"Fenerbahçe'den tek kuruş alacağım yoktur. Bunu daha evvel de söyledim. Aksini iddia eden şerefsizce yalan söylüyorlar. Bunu yazanlara değil, söyletenlere bakmak lazım. Mahsuplaşma olayı vardır, bir yönetici verir, biletten kombineden locadan düşer.
Binlerce kişinin aidatı düşerdi eskiden. Bizim dönemimizde, hiçbir kuruş para mahsuplaştırılmamıştır, kulübün içine konan kaynaktan, 1 kuruş dahil.
Pandemi döneminde son derece anlamsız şekilde oyuncu vergileri yüzde 15'ten 40'a çıktı. Biliyorsunuz, vergileri kulüpler ödüyor. 3.7 kat yükümüzü artırdı.
Futbolda arzuladığımız, hak ettiğimiz başarıları yakalayamadık. Tüm anlattıklarımı bu perdelemektedir. İlk dönemimizde muhtelif sebeplerden hatalarımız, yanlış tercihlerimiz oldu. Bunlara rağmen sistem tarafından giyotinden geçirilmeseydik, şampiyonluğa uzanma şansımız vardı. Hep engellendik.
Dünyada Fenerbahçe'nin yaşadığını yaşayan bir kulüp yoktur. Fenerbahçe'nin hakkının yenmesi bir norm haline gelmiştir. Yeni başlamış bir şey değildir. Son birkaç yılda dozajı ciddi şekilde artmıştır. Yönetime geldiğimizden itibaren iyi niyetle, naif şekilde futbol değişsin diye çalıştık.
Ancak, gördük ki ortam böyle bir ortam değil. Statükonun devam etmesini isteyenler çok daha fazla, biz her daim ötekileştirdik. Sistem içerisindeki Anti-Fenerbahçeli güçlerin Fenerbahçe ile derdi var, sorunu çözmek gibi bir dertleri yok.
6 yılda gördük ki futboldaki yapı biat etmeyenleri cezalandırmakta, sistemin dışına çıkarmaktadır. Hayali düşmanımız olduğunu söyleyenler, bu sistemden menfaat elde edenlerdir. Bu düzenden rahatsız olan kulüplerle birlikte futbolumuzu daha iyi bir geleceğe taşımak istiyoruz."
Hibya Haber Ajansı