Bakan Özhaseki’nin konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“6 Şubat’ta büyük bir deprem yaşadık. Bizim bin yıllık Anadolu medeniyetimizde karşımıza gelebilecek en büyük felaket buydu. Orada 680 bin kadar konut, 170 bin kadar da işyerimiz zarar gördü. Hak sahipliğini AFAD belirliyor. Onların bu belirlemeleri bizim dışımızda devam ediyor. Ancak bu zararları tazmin edebilmek adına ilk günden itibaren gece gündüz demeden uğraşıyoruz.
Dünyanın en büyük şantiyesi şu anda deprem bölgesi. Tam bin 900 şantiyemiz var. 153 bin kişilik bir çalışan ordusuyla orada işlerimizi yapıyoruz. Bir taraftan konutları bir an önce bitirmeye çalışıyoruz, bir taraftan merkezleri yıkılmış olan şehirlerimizde yeni bir anlayışla önce meydan projesi ve meydanı açılan ana caddelerde kimlikli konutlar ve onun da etrafa doğru yayılmasını sağlayacak bir proje peşinde koşuyoruz.
AFAD, hak sahipliği olarak şu ana kadar bize 400 bin civarında konut yapmamızı ve 40 bin kadar da işyeri yapmamızı istedi. Onların belirlemeleri böyle, kendilerine has usulleri var.
Temmuz ayı sonu itibarıyla yeniden başlıyoruz. Sene sonuna kadar 200 bin konutu teslim etmiş olacağız. İnşallah önümüzdeki senenin güz aylarına kadar da 400 binden fazla konutu yapıp, hiçbir depremzedemizi dışarda bırakmayacağız diye düşünüyorum.
Dünya, büyük bir israf ve kirletme çılgınlığının peşinde. İnsanoğlu, doğayı kirletiyor, zarar veriyor ve doğa da dönüyor kendine zarar verenlerden adeta intikam alıyor. Bize ne diyemeyiz çünkü Muson Asya’sında oluşan bir atıkla, Pasifik kıyılarında denize verilen bir kirlilik veya Afrika’daki herhangi bir şekilde karbon emisyonu, birbirinden bağımsız değil ve ‘Bizi de ilgilendirmiyor’ asla diyemeyiz.
Dünya Bankası verilerine göre, yılda 2,1 milyar ton katı atık dışarıya atılıyor. Yılda 8 milyon ton atık da okyanuslara karışıyor. Acı olan taraf, Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü’nün verilerine göre de dünyada üretilen gıdanın 3’te 1’ü yani 1 milyar 3 milyon tonu israf ediliyor.
Bilimsel verilere göre, özellikle son yayımlanan raporlarda dünyanın ısısının 1.45 derece arttığı tespit edildi. 2 dereceye çıktığında gıda krizleriyle karşı karşıya kalacağımız söyleniyor. Hele de düşünemiyoruz 3 dereceye çıkarsa gezegenimiz yaşanmaz bir hale gelecek.
İklim Kanunumuzu güncelledik. Önümüzdeki günlerde takvimine göre Meclis’e getirip inşallah İklim Kanunu’nu da çıkarmış olacağız.”
Hibya Haber Ajansı
