Jeopolitik baskılara rağmen EBRD bölgelerinde büyüme artacak
Banka'nın bölgelerindeki büyümenin 2025 yılında daha da artarak yüzde 3.6'ya ulaşması bekleniyor.
“Enflasyonun dizginlenmesi” başlıklı yeni rapor, enflasyonist baskıların bir önceki yıla kıyasla kademeli olarak hafiflediğine dair cesaret verici haberler getiriyor. Ukrayna'daki savaştan kaynaklanan yüksek enerji fiyatları ve Covid sonrası toparlanma nedeniyle ekonomik yavaşlamanın damgasını vurduğu bu eğilim, EBRD bölgelerindeki ekonomik istikrar için olumlu bir işaret olarak kabul ediliyor.
Büyümenin hızlanması beklenirken, tahminler yüzde 0,2 puanlık aşağı yönlü revizyonla geçen Eylül ayındaki tahminlerin biraz altında kaldı. Bu düzeltmenin başlıca nedeni, Almanya'nın durgun ekonomik performansını yansıtan Orta Avrupa ve Baltık ülkelerinde 2024'ün başlarında beklenenden daha yavaş büyümedir. Ayrıca, güney ve doğu Akdeniz ekonomileri, Gazze'deki savaşın yayılması ve Mısır'daki mali teşviklerin azalması nedeniyle zayıf büyümeyle boğuşuyor. Orta Asya'nın aracılı ticaretten gelen büyüme katkıları da düzleşmekte ve gelecekte daha mütevazı bir büyüme görünümüne işaret ediiyor.
Enerji ve gıda fiyatlarının 2022'den bu yana ılımlı seyretmesiyle, EBRD bölgelerindeki enflasyon Ekim 2022'de yüzde 17,5 ile zirve yaptıktan sonra Mart 2024'te ortalama yüzde 6,3'e düşmüştür. Bu düşüş bir yıl önce beklenenden daha hızlı olsa da, enflasyon salgın öncesi seviyelerin iki puan üzerinde kalmaya devam etdiyor. Bu model, enflasyonun düştüğü ancak merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde kaldığı gelişmiş ekonomilerdeki eğilimleri yansıtmaktadır. Tahmin, daha büyük bütçe açıklarına ve daha zayıf makroekonomik çerçevelere sahip EBRD ülkelerinde daha yavaş dezenflasyona dikkat çekiyor.
EBRD Baş Ekonomisti Beata Javorcik, “Enflasyondaki düşüş beklenenden daha hızlı gerçekleşmiş olsa da, bazı ülkelerimizdeki enflasyon hala yüksek” dedi.
“Görünüm, özellikle jeopolitik gerilimlerin tırmanması ve bunun istenmeyen ekonomik etkilerinden kaynaklanan önemli risklere tabidir. Ticaret ve yatırım ilişkilerindeki mevcut değişimler bazı bireysel ekonomilere fayda sağlayabilirken, küresel olarak jeopolitik parçalanmanın verimsizliklere ve daha yüksek oynaklığa yol açtığını unutmayalım.”
Hibya Haber Ajansı